Holding/merkezi birim ve bu birime bağlı grup şirketlerinin olduğu organizasyonlar çeşitli yönetim modellerini benimseyebilmektedir. Bu yapıya sahip organizasyonlarda birimler arasında büyük ölçekte bilgi ve belge akışı gerçekleşmektedir; bu akışların doğru kurgulanması, pazardaki dinamiklere, yerel ve uluslararası platformda yer alan trendlere ve şirket içindeki gelişmelere göre alınacak olan karar ve aksiyonlarda büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle bu akışın organizasyon genelinde etkinliği ve performansı desteklemek ve üst seviyelere çıkarmak amacıyla kesintisiz devam etmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, benimsenen yönetim modeline bağlı olarak, her birimde farklı organizasyonel yapılanmalar da söz konusu olabilmektedir. Burada önemli olan, farklı yapılara sahip olsalar dahi, birimlerin birbirleriyle iletişiminin etkin bir şekilde devam edebilmesi ve karar alma mekanizmalarının da birbirleriyle çatışmayacak şekilde kurgulanmasıdır.

Grup şirketlerinin holding/merkezi birimlere ne şekilde bağlı oldukları, her iki tarafın da hangi rolleri üstlenebildikleri farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, bazı yapılanmalarda holding/merkezi birim, grup şirketlerinin aldığı kararlarda ve gerçekleştirdiği operasyonlarda danışman rolü alabilmekte, bazı yapılanmalarda ise kontrol mekanizması olarak faaliyet gösterebilmektedir. Aynı şekilde, bazı anahtar fonksiyonların tamamen merkezden yönetildiği ve diğer fonksiyonların grup şirketler tarafından yürütüldüğü karma (hibrid) yapılanmalar da olabilmektedir. Bu farklı yapılanma modellerine göre, operasyonel süreçler oldukça farklılık göstermektedir.

Farklı şekillerde yapılanmış olan organizasyonlarda yönetim modelleri belirlenirken, birimler arasındaki ilişkiler, tüm iş süreçleri göz önünde bulundurularak belirlenmeli ve birbirinden ayrı şekilde çalışan fonksiyonların faaliyet modelleri oluşturulmalıdır. Bu faaliyet modellerine göre organizasyonun yapısına ugun olarak yetki ve onay mekanizmaları, iş tanımları ve sorumluluklar netleştirilmeli ve organizasyon genelinde iletişimi sağlanmalıdır. Böylelikle holding ve grup şirketleri arasındaki bilgi ve belge akışı sorunsuz devam edebilmekte ve karar alma, yetki, onay ve sorumluluk gibi konularda çatışmalar önlenerek organizasyon genelinde etkinlik üst seviyelere taşınabilmektedir.

Quattro olarak gerçekleştirdiğimiz Holding Yönetim Modelleri projelerinde amacımız, holding/merkezi birim ve grup şirketleri arasındaki ilişki modelini doğru hedeflere göre belirlemek ve tüm organizasyon genelinde fayda sağlamaktır. Ayrıca, merkezi ve dağıtık çalışacak fonksiyonlarla ilgili stratejiler ve beklentileri netleştirerek, holding faaliyet modelinin etkinleştirilmesi; aynı zamanda holding ve grup şirketleri arasındaki bilgi/belge akışlarının ve yetki/onay hiyerarşilerinin organizasyonun sorunsuz çalışacak şekilde tasarlanması amaçlanmaktadır.

Quattro’nun Holding Yönetim Modelleri Yaklaşımı
  • Üst Yönetim görüşmeleri gerçekleştirilerek, yapısal değişikliklerle avantaj sağlanacak Holding dâhilindeki tüm merkezi fonksiyonların belirlenmesi ve bu fonksiyonlardan beklentilerin anlaşılması
  • Holding/merkezi birim olarak konumlandırılabilecek tüm fonksiyonların iş süreçleri, IT altyapısının ve organizasyon yapısının üst seviye incelenmesi ve yerel / küresel en iyi uygulamalarla karşılaştırılması
  • Destek fonksiyonlar için hedef yapı faaliyet modelinin ve hedef organizasyon yapısının tasarlanması
  • Yönetim modelini destekleyecek kurul ve komitelerin oluşturulması
  • Holding/yerel birimler/yönetim kurulu ve diğer kurullar arasındaki yetki/onay mekanizmalarının ve sorumluluk ilişkilerinin tasarlanması; görev tanımlarının oluşturulması

Neden Quattro?
  • Holding yapılanmaları konusundaki derin uzmanlık
  • Destek fonksiyonlar konusundaki bilgi birikimi
  • Strateji, süreç, organizasyon ve teknoloji perspektifinden bütünsel yaklaşım